29 Aralık 2010 Çarşamba

Öküz Oturtma

Hiç çocukluğumdan hatırlamazdım aslında Gırgıriye serisini. Taa ki bir arkadaşımla görüşene kadar. Napsak napsak derken, "Hadi bana gidelim Gırgıriye falan izleyelim" dedi veeeee... Herhalde zamanında izleyemediğimden olsa gerek, şimdi nerde Gırgıriye ile ilgili minik bir ışıltı görsem yapışıyorum ve mest olmuş bir şekilde izliyorum. Sanırım oyunculuklarına hayran kalıyorum. Ya da şimdiki embesil işi sit-com zımbırtılarından sıkıldım. Tabi çok kalitelileri yapılmadı değil ama an itibariyle izlenmeye değecek eğlenceli bir Türk yapımı seri görmüyorum. "Burada gülmelisiniz" dercesine olur olmaz yere kahkaha efekti koymalarına da ayrı bir sinir oluyorum. 

Tabi ağlamak / zırlamak isterseniz her an tv kanalları hizmetinize amade... 
Misal, Haziran Gecesi diye 7/24 ağlama üzerine odaklanmış dizinin "Havin" isimli bir karakterini görüyoruz yanda. Epey önceydi bu dizi, ayrı bi gıcık olurdum buna. O zamanlar aile yanında yaşadığımız için tabi, otomatikman ne izleniyorsa sen de onu izliyordun. Neyse... Ne zaman görsem, ne zaman dinlesem bir mutsuzluk, bir gerginlik, bir hüzün dalgası... Herkesin üzerine öküz oturmuş, içlerini kara bulutlar sarmış, insanlarda neşeden eser yok! Ağla babam ağla...

Bunları takip eden insanların mazoşist olduğunu düşünmekten kendimi alamıyorum bir türlü.

Halbuki ne var bunları izleyecek! Zaten sıkıntılar birbirini kovalarken, oturduğun yerde bela seni bulurken, bir de bunlarla kendini germeye ne gerek var? Gerçi söylediklerim "benim beğenmediğim şey kötüdür" modeli oldu ama objektif olduğumu sanıyorum. Deniyorum en azından...

Neyse, Türk film tarihinin en önemli parçalarından birisi olan Gırgıriye için neler demişler ekşide..

icinde inanilmaz cingene kufur ve hitap sekillerini , ozellikle (hangi filminde hatirlamiyorum) "seni donuma sokarim , cikartirim toz pembe" gibi muhtesem bir cingene tehdidini barindiran filmler serisi.


küfte gibi kızarsın biber gibi patlasın, başka bişicikler demem!
baryam benim donumu aldı

gibi repliklerle gönlümde ayrı bir yer edinmiş film serisi. çok taklidi olmuştur ve olagelmektedir ama hiçbiri aynı tadı vermez. 


Gırgıriyenin de duplikasyon denemesini yapmadılar  değil. "Cennet Mahallesi" dizisinden haberi olmayan yoktur herhalde. "Ayy izlemem ben" demeyin, mutlaka görülmüştür.

Hepsi bir yana, bu serideki  "Burası Suadiye" adlı parça beni benden almakta! Her an telefonumun arama melodisi yapabilirim. O kadar neşeleniyorum bunu dinlediğim zaman. 



SPOILER  -  SPOILER -  SPOILER  -  SPOILER -  SPOILER  -  SPOILER  
Suadiye İstanbul'un Kadıköy ilçesinde yer alan ve genelde yüksek gelirli insanların yaşadığı bir semttir. İstanbul'un en güzel caddelerinden biri olan Bağdat Caddesi üzerinde bulunur ve sahili vardır.1905 yılında yapılan tarihi Suadiye Camii ve Feride Geçit'ini kapsar. Adını Suad Hanım adına yaptırılan Suadiye Camii'nden alır.

Bunlar da sözleri :) Karaoke falan isterseniz :)

Amanın Nuriye / Meleğim Huriye / Güzelim Şaziye / Tatlım Zekiye / Lokumum Neziye / Nonoşum Hayriye

Güzelim Saniye / Canım Lütfiye / Burası bak Suadiye /  Kızlar bir Kurabiye / Elbiseler Abiye 

Oldum bi Tuhafiye / Al bir kutu Pişmaniye / Hiç durma ye anam ye / Ziyade olsun hababam ye
Ay ne olursun bi daha ye / Afiyet olsun de babam ye / Bi tanede benim için ye / Daha doymazsan gel beni ye.

İzlemedim ama ben diyorsan, al bebeğim... İzle; Baştan sona :)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Fotolar

Camera is a responsive/adaptive slideshow. Try to resize the browser window
It uses a light version of jQuery mobile, navigate the slides by swiping with your fingers
It's completely free (even though a donation is appreciated)
Camera slideshow provides many options to customize your project as more as possible
It supports captions, HTML elements and videos.